YÖKDİL ve YDS En Önemli Kelimeler
Aşağıdaki kelimeler dil sınavında olmazsa olmaz kelimeler bu kelimeler bilinmeden hatta sınava girilmemesi gerekir bile diyebiliriz.
- Significantly, dramatically, drastically, profoundly, greatly, radically, substantilly, considerably önemli, büyük ölçüde anlamında çok kullanılan kelimeler.
- Considerable, remarkable, significant, substantial, dramatic, drastic (adj) : Kayda değer, önemli, ciddi
- Particularly, in particular, especially, specially : Özellikle
- Reduce, decrease, lessen, lower, cut, cut down on, bring down : Azaltmak, kesmek, kesintiye gitmek
- Increase, fraise : Artırmak,
- Expand, extend, increased : genişlemek, artmak : uzamak
- Lack of : Eksiklik
- Likely, probable, possibly : muhtemel, olası
- Unlikely: İhtimal dahilinde değil
- Consider, regard, think : Düşünmek, değerlendirmek, göz önünde bulundurmak
- Predict, foretell, foresee, forecast, guess, estimate : Tahmin etmek, öngörmek
- Succeed, achieve, accomplish : Başarmak
- Carry out, conduct, perform, do : Yapmak, yürütmek, yerine getirmek
- Look into, research, investigate : Araştırmak
- Emit, give out, give off, release : Yaymak, salmak, dışa vermek
- Launch, embark on, start, begin : Başlamak, başlatmak
- Depend on, rely on :-e güvenmek, -e dayanmak, -e bağımlı olmak
- But for, without + Noun : -sız, siz, olmasa, olmasaydı
- By, by means of, by way of, through, via : Yoluyla, nedeniyle, aracılığıyla
- Hardly, barely, rarely: Neredeyse hiç, nadiren
- Figure out, sort out, make out, work out : Çözmek, anlamak, kavramak
- Sufficient, adequate, enought: Yeterli
- Deficient, lack, short : Yetersiz, kıt, noksa
- Change into, turn into, transfrom into, convert into : Değiştirmek, dönüştürmek
- Lead to, cause to, give way to, give rise to, bring about : Meydana getirmek, -e yol açmak, neden olmak
- Sustain, maintain, retain : Sürdürmek, devam ettirmek
- Improve, develop, advance, enhance, get better, go better, flourish: İlerlemek, gelişmek
- Catch up with, keep up with, keep pace with, keep abreast of : Ayak uydurmak, yakalamak, yetişmek
- Put up with, stand, bear, tolerate : Katlanmak, dayanmak, tahammül etmek
- Work out, figure out, sort out, make out, understand : Bir işin içinden çıkmak, çözmek, anlamak
- far, a lot, much, even + comparative :Daha da + comparative ifadesi anlamı verir.
- do so : Böyle yapmak, öyle yapmak
- Predict, foretell, forecast, estimate, guess : Tahmin etmek, öngörmek
- Avoid, evade, stay away, escape : kaçınmak, sakınmak, -den uzak durmak
- Catch up with : Ayak uydurmak
- Come up with : Ortaya atmak, öne sürmek
- Put up with : Katlanmak
- Make up for, compensante for : Telafi etmek
- Consist of, comprised of, composed of, made up of : -den meydana gelmek, den oluşmak
- Handle with, deal with, cope with, tackle with : Birşeyle başa çıkmak, mücadele etmek, çözmeye çalışmak
- Practically, virtually, almost : Hemen hemen, neredeyse
- Deduce, infer, conclude : Çıkarım yapmak, bir sonuca varmak
- Limit to, confine to, restrict to : Birşeyi birşeyle sınırlandırmak
- Belive in, trust in, confide in : -e inanmak, -e güvenmek
- By doing sth, through : Birşey yaparak, birşey ederek, yoluyla
- Bring about, lead to, cause to, give way to, give rise to : -e neden olmak
- Substitute for, exchange for : birşeyin yerine geçmek
- Look into, research into, investigate into : Araştırmak, soruşturmak, sorgulamak
- Vulnerable to, susceptible to, prone to, defenceless : -e karşı savunmasız, kırılgan, hassas
- Handle with, tackle with, deal with, cope with : -le mücadele etmek, ele almak, uğraşmak
- Deter, hinder, hamoer, impede, block, obstruct, keep, stop, halt, prevent : Durdurmak, engellemek, alıkoymak, vazgeçirmek
- Destrol, destruct, devastate, demolish : Yıkmak, tahrip etmek, bozmak, yok etmek
- Disputable, contrversial : Tartışmalı
- Correct, accurate, precise, exact: doğru, tam, net
- Put off, postpone, delay: ertelemek