Temel Bilişim Kavramları
BT (IT): Information Technology (Bilgi Teknolojileri veya Enformasyon Teknolojileri): Herhangi bir bilgisayar, depolama aracı, ağ ve diğer fiziksel aygıtların kullanılmasıyla elektronik verilerin yapılandırılması, işlenmesi, oluşturulması, korunması ve değiştirilmesi ile bu alanlardaki problemlerin çözülmesi ve karar verme süreçlerini kapsayan işler bütünüdür.
SQL (Structered Query Language): Yapılandırılmış sorgulama dili anlamında olup, bir programlama dili değildir. Bütün veri tabanlarında kullanılabilen sorgulama ve veri tabanı işlemleri için kullanılan standartlaştırılmış bir alt dildir.
RDBMS (Relational Database Management System): İlişkisel Veritabanı Yönetim Sistemi anlamına gelen birbiriyle ilişkili veri noktalarını olan ve bunlara erişim sağlayan bir veri tabanı yeteneğidir. İlişkisel veri tabanları, veriyi tablolarla temsil etmenin kolay anlaşılır bir yolu olan ilişkisel modeli temel alır. İlişkisel veri tabanında, tablodaki her satır anahtar adı verilen benzersiz kimliğe sahip bir kayıttır. Tablonun sütunlarında verinin öznitelikleri bulunur ve her kayıt genellikle her öznitelik için bir değer taşır. Bu da veri noktaları arasında ilişki kurmayı kolaylaştırır.
Veri tabanı Normalizasyonu (Veri tabanı Ayrıştırma İşlemi): Veri tabanlarını çok fazla sütun ve satırdan oluşan bir tabloyu tekrarlardan arındırmak için daha az satır ve sütun içeren alt kümelerine ayrıştırma işlemidir. Veriler mümkün oldukça atomik yapıda tutulur. Tablolar arasında ilişkiler için anahtar alanlar (ID) oluşturulur. Veri tabanı normalizasyonu sayesinde veri tekrarı, veri kaybı ve veri tutarsızlığı önlenmektedir.
ODBC (Open Data Base Connectivity): Açık Veri tabanı Bağlantısı anlamına gelen bulunduğumuz uygulamadan herhangi dış veri tabana bağlanmak için kullanabileceğiniz bir protokoldür.
ETL (Extract Transform Load): İş zekası veya raporlama uygulamalarında kullanılmak üzere verinin bir kaynak sistemden alınıp (extract), belirli işlemlerden geçirildikten sonra (transform), hedef bir sisteme aktarılması (load) işlemler prosedürüdür. Veriler hesaplama, ayıklama, dönüştürme işleminden sonra bir veri ambarına yüklenir. ETL veri ambarının en temel ve değerli süreçlerindendir.
Veri Ambarı (Data Warehouse): İş zekası faaliyetlerine, özellikle de analitiğe olanak sağlamak ve bunları desteklemek üzere tasarlanmış veri yönetim sistemidir. Veri ambarları yalnızca sorgulama ve analiz amacıyla kurulur ve çoğu zaman geçmişe ait büyük miktarlarda verileri içerir. Bir veri ambarındaki veri uygulamalar başta olmak üzere çok çeşitli kaynaklardan elde edilir. Veri ambarı, çok sayıda kaynaktan gelen büyük miktardaki verileri içeren tutarlı bilgilerin birleştirilmesi ile oluşan veri deposudur.
İş Zekası BI (Business Intelligence): Karmaşık veriyi anlamlı ve kullanışlı bilgiye dönüştüren teorilerin, yöntemlerin, süreçlerin, mimarilerin ve teknolojilerin bir kümesidir. İş zekası yeni fırsatlar bulma ve geliştirmeye yardım etmek için büyük miktarlarda bilgiyi yönetir. En popüler iş zekası programları Power BI, Tableau, SAP BusinessObjects.
Data Mart: Veri ambarlarının alt kümeleridir. Veri ambarları veriler üzerinde genel bir bakış sağlarken, data martlar sadece verinin belirli bir kısma odaklanmayı sağlarlar. Data Martlar belirli birimlerin ihtiyaç duyduğu verilere bağlı olarak analiz yapmaya imkan sağlarlar ve veri ambarlarındaki tüm karmaşa ile uğraşmadan ilgili data martlar sayesinde daha kolay analiz yapılmasını sağlar.
SSAS (Microsoft SQL Server Analysis Services) : Ms SQL Server çevrimiçi bir analitik işleme ve veri madenciliği aracı.
OLAP (OnLine Analytical Processing): Veriler üzerinde çok boyutlu analizler yapılmasına imkan sağlayan bir yaklaşımdır. İş süreçlerinde karar vermeye destek olan ve veri analizi için kullanılan veritabanı yazılım araçlarıdır. OLAP yüksek performansla, varolan verileri anlamladırmayı ve raporlamayı sağlar. Böylece verinin kolayca analiz edilebilmesini sağlar.
OLTP (Online Transaction Processing): Çevrimiçi işlem anlamına gelen operasyonel veritabanlarındaki işlemleri kapsar. Bu veritabanları transaction temelli sistemlerdeki veriler anlıktır ve sürekli değişirler. Normalize bir biçimde tasarlanan bu veritabanları, hızlı sorgulama işlemlerine cevap verirler.
NoSQL Veritabanı: Modern uygulamalara yönelik esnek şemalara sahip ve belirli veri modelleri için özel olarak tasarlanmış bir veritabanı türüdür. Uygun ölçekte geliştirme kolaylığı ve pratikliği, fonksiyonelliği ve yüksek performansılıdır. NoSQL veritabanı grafik, anahtar değer, belge, bellek içi arama da dahil olmak üzere, farklı veri modelleri kullanır. Sunucular arasında parçalama gerçekleştirerek verileri yatay olarak ölçeklendirir. En yaygın NoSQL veri tabanları : MongoDB, Cassandra, Redis, HBase, RavenDB, Oracle NoSQL, Amazon DynamoDB, Couchbase, Memcached, CouchDB.
Yapay Zeka (Artificial Intelligence): İnsan gibi sayısal mantık yürütme, hareket, konuşma ve ses algılama gibi birçok yeteneğe sahip yazılımsal ve donanımsal sistemler bütünüdür. Özetle bilgisayarların insan zekasını taklit ederek insan gibi düşünmesidir.
Endüstri 4.0: İş süreçlerinin veriye dayalı bilimsel metotlarla yönetildiği, nesnelerin interneti, büyük veri ve makinalar arası iletişim teknolojilerinin birlikte kullanılması ile ortaya çıkan yeni Sanayi Devrimi’ne verilen isimdir.
Endüstri 1.0 su ve buharın ilk kez enerji ürettilmesi su gücü buhar gücü,
Endüstri 2.0 ilk kez seri üretime olanak sağlayan, elektrikle çalışan fabrikaların ortaya çıkışıyla karakterize edilen elektrik gücü,
Endüstri 3.0 üretim süreclerinde bilgisayar ve otomasyon kullanılması,
Endüstri 4.0 temel olarak bilişim teknolojileri ile endüstriyi bir araya getiren siber fiziksel sitemlerdir.
Makine Öğrenimi (Machine Learning): Yapısal işlev olarak öğrenebilen ve veriler üzerinden tahmin yapabilen algoritmaların çalışma ve inşalarını araştıran bir sistemdir. Bilgisayarın doğrudan yönergeler olmadan öğrenmesine yardımcı olmak için matematiksel modelleri kullanma işlemidir.
Ad-Hoc Rapor (Amaca Özel Rapor): Anlık ihtiyaca özel hızlı bir şekilde üretilen, hızlı çözüm sağlamak için alınan ve yapılan raporlardır.
Web Servis: Aynı veya farklı platformlar arasında veri alışverişi için kullanılan yapılardır. Web servisler sayesinde birbirinden farklı dillerde yazılmış hatta farklı platformlarda çalışan uygulamalar birbirleriyle konuşabilirler.
ERP (Enterprise Resource Planning): Kurumsal Kaynak Planlama, işletmelerin kaynaklarını (insan kaynakları, fiziksel kaynaklar, finansal kaynaklar gibi) bir araya getirerek uçtan uca yönetilmesini ve verimli olarak kullanılmasını sağlamak ya da desteklemek için geliştirilmiş sistem ve yazılımların genel adıdır. Böylece işletmenin tüm veri ve işlemleri bir araya getirilerek, kullanımı kolay olan sistemler bütünü elde edilir.
CRM (Customer Relationship Management): Müşteri İlişkileri Yönetimi anlamında olup, mevcut müşteriler veya potansiyel müşterileri ile kurdukları ilişkiyi en verimli, en etkin ve sonuçta en karlı hale getirmek için kullanılan sitemlerin veya yazılımların genel adıdır.
LMS (Learning Management System): Öğrenme Yönetim Sistemi anlamına gelen uzaktan eğitim sisteminin yönetimini, dokümantasyon ve raporlanması işlemlerini, eğitmen ve öğrenci iletişimini, kurs içeriğinin yayınlanmasına ve uzaktan ölçme değerlendirme yapılabilen web programları veya uygulamalardır.
SCORM (Shareable Content Object Referans Model) :Paylaşılabilir İçerik Nesne Referans Modeli anlamına gelen uzaktan öğrenme (e-öğrenme) yönetim sistemleri için bir içerik standardıdır. SCORM Durability (Kalıcılık), Portability (Taşınabilirlik), Reusablity (Tekrar Kullanılabilirlik), Interoperablity (Çok yüzlülük), Accessiblity (Erişilebilirlik) özellikleri olmalıdır.
Responsive (Uyumlu): Mobil, tablet veya her hangi bir çözünürlüğe sahip bilgisayar dahil web sayfasının ekrana tam olarak sığması ile kullanıcılara kullanım kolaylığı sağlayan web tasarımıdır. Responsive tasarımın en büyük özelliği cross platform (çoklu platform) desteği olarak anılan her internet tarayıcı ve her cihazda stabil, düzgün, kaydırma çubuğuna gerek kalmaksızın kullanılmasıdır.
Domain (Alan Adı): Bir web sitesinin fiziksel adıdır. Hatırlanması zor olan IP adresleri yerine kullanılması için internet otoriteleri tarafından geliştirilen bir isimlendirme yöntemidir. Örnek :www.metinselvi.com
Sub Domain (Alt Alan Adı): Ana bir domaine bağlı olarak birden çok tescille gerek olmaksızın açılabilen internet sitesi isimlerinin başına eklenen isimlerdir. Arama motorları tarafından ana domainin uzantısı olarak algılanırlar. Örnek: posta.metinselvi.com
Hosting: Web sitelerine ait tüm dosyaların, yılın 365 günü bir bilgisayarda saklanması ve dünyanın her yerinde erişime açık tutulması hizmetidir. Bu bilgisayarlara ise server veya web sunucusu adı verilir.
Server (Sunucu): Herhangi bir ağ ortamında sürekli erişim sağlanabilecek şekilde tasarlanmış, kesintisiz internet bağlantısı bulunan ve kendisinden yanıt bekleyen diğer bilgisayarlara hizmet sunmak için çalışan yüksek işlem gücüne sahip gelişmiş bir bilgisayardır.
Client (İstemci): Sunucudan bilgi alan kullanıcıların kullandıkları bilgisayarlardır.
HTTP (Hyper Text Transfer Protocol): Verici ve sunucu arasında paylaşılan bilginin herhangi bir şifreleme uygulanmadan taşınır. Yani bir sitenin adresinin başında http:// varsa bu siteyle paylaşılan bilgiler veya bilgisayar, güvenlik protokolleriyle korunmaz ve dış tehditlere açık olabilir.
HTTPS (Secure Hypertext Transfer Protocol): Verici ile sunucu arasında her türlü bilgiyi şifreli olarak gönderip almaya yarayan bir güvenlik önlemi ekler. Bu da SSL sertifikasıdır. Güvenlik sertifikası yoksa internet tarayıcısı bu site güvenli değil uyarısı verebilir.
FTP (File Transfer Protocol): Dosya Transfer Protokolü anlamında olup, internete bağlı iki bilgisayar arasında dosya transferini sağlayan bir protokoldür. FTP, dosyaların bir bilgisayardan diğerine aktarılmasını sağlar.
SFTP (Secure File Transfer Protocol): Güvenli Dosya Transfer Protokolü anlamında olup, dosya transfer işlemleri için kullanılan bir protokoldür. SFTP, SSH protokolü üzerinden çalışır ve veri transferi sırasında verilerin şifrelenmesini sağlar. SFTP protokolü FTP 'den daha güvenlidir.
WWW (World Wide Web) : Geniş Dünya Ağı anlamına gelen İnternet üzerinde yayınlanan dokümanlar ve diğer kaynakların html (hiper metin kodları) vasıtasıyla birbirine bağlanabilen adresler ile tanımlandığı ve İnternet yoluyla erişilebilen bilgi sistemidir. Bu dokümanların her birine web sayfası adı verilir ve web sayfalarına İnternet kullanıcısının bilgisayarında çalışan browser (web tarayıcısı) adı verilen bilgisayar programları aracılığıyla erişilir.
HTML (Hypertext Markup Language): Hiper Metin İşaret Dili anlamında olan İnternet sitelerinin oluşturulmasında kullanılan Word benzeri döküman şablonudur. Bütün internet tarayıcılarının yorumlayabildigi metin tabanlı bir dildir. Ancak bir programlama dili olarak sınıflandırılmaz. Çünkü HTML kodları kullanılarak, tek başına çalışabilen bir program yazılamaz.
Javascript (JS): Web sayfalarının davranışlarını yönetir. Web sayfalarında dinamik içerik için son kullanıcı ile birebir iletişim kurulmasını sağlayan ve istemci (client) tarafında çalışan bir dildir.
CSS: Web sayfalarının her türlü düzenini belirlemek için tasarım ve stil şablonlarıdır.
SSL Sertifikası (Secure Sockets Layer): Bir web sitesinin kimliğini doğrulayan ve bir sunucuya gönderilen bilgileri şifreleyen bir dijital sertifikadır. Şifreleme, verileri şifresi kırılamayan ve sadece doğru şifre çözme anahtarıyla okunabilir hale çevrilebilen bir formatta bir araya getirme sürecidir.
MVC: Model View Controller baş harflerinden oluşan yazılım mimarisi veya iskeletidir. Bu mimari ile yazılım rollere bölünerek yazılımın kontrolü ve yönetimi kolaylaşmaktadır. Model katmanında veri tabanı modeli oluşturulur, View katmanında kullanıcı gördüğü ekranlar yazılırken, Controller katmanında model ile view arasındaki etkileşim için kodlar yazılır.
API (Application Programming Interface): Uygulama Programlama Arayüzü anlamına gelen bir uygulamaya ait işlevlerin, başka bir uygulamada tarafından kullanılabilmesi için oluşturulmuş bir arayüzdür. Böylece iki uygulamanın birbiriyle konuşmasına sağlanır.
Back-End: Web sitelerinde veya mobil uygulamalarda son kullanıcıları görmediği çekirdek yazılım kısmıdır.
Front-End: Web sitelerinde veya mobil uygulamalarda son kullanıcıların gördüğü renk, fon, font vb tüm stiller ile görünüm ve tasarımlardır.
CMS (Content Management System): İçerik Yönetim Sistemi anlamına olup, yazılım ve kodlama bilgisine sahip olmadan içerik oluşturulmasını için kullanılan, kolay arayüz ile sıfırdan bir içerik oluşturmayı, yayınlamayı, üzerinde değişiklik yapmayı, yönetmeyi sağlayan bir yazılımdır. Wordpress, Joomla, Blogger, Grav uygulamaları gibi.
WordPress: Dünyanın en popüler içerik yönetim sistemidir. Web sitelerinin yaklaşık %30'u gibi çok büyük bir kısmını WordPress tabanlı siteler ile oluşturmaktadır. WordPress ile yapılan sitelerin çoğunluğu blog ve e-ticaret siteleridir.
SEO (Search Engine Optimization): Arama Motoru Optimizasyonu anlamına gelen arama motorlarında ki organik sıralamalarını iyileştirebilmek adına yapılan işlemdir. İnternet sitesinin arama motorlarının belli başlı kurallarına uygun hale getirilmesi ile aramalarda üst sıralara çıkmasını sağlamaktır. Bütün sitelerin amacı aramalarda ilk sayfalara çıkmaktır. SEO nun en temel kuralı şüphesiz içerik kraldır.
SRE (Site Reliability Engineering) : Site güvenilirlik mühendisliği anlamıda olup, yazılım mühendisliğinin özelliklerini içeren ve bunları altyapı ve operasyon sorunlarına uygulayan bir dizi ilke ve uygulamadır. Yüksek düzeyde ölçeklenebilir ve güvenilir yazılım sistemleri oluşturma hedefi vardır.
Unit Test: Uygulama geliştirme esnasında, yapılan fonksiyonel kontrol ve testlerdir. Genellikle kullanıcı gibi davranan fonksiyonlara parametreler göndererek yapılan bir dizi işlemlerdir.
Framework (Yazılım İskeleti): Program geliştirmek için önceden hazırlanmış, test edilmiş, kullanıma hazır kod blokları olup, bu yapılar sayesinde hızlı ve güvenli program yazılması mümkün olmaktadır.
SOAP (Simple Object Access Protocol – Basit Nesne Erişim Protokolü): Web servis oluşturmak için kullanılan yöntemlerden birisidir. SOAP web servis oluşturmak için programlama dillerinden bağımsız olarak kullanılan standartlardır.
VPN (Virtual Private Network): Sanal Özel Ağ anlamında olup, güvenli olmayan bir ağdan güvenli ağa bağlanmak için evden işyerindeki ağa bağlanmak veya güvenli ağdan güvenli olmayan ağa bağlanmak için, sanal ağlar ile uzak bilgisayarlar arasında güvenli bir bağlantı sağlar. Böylece başka bir bilgisayar üzerinden, başka bir IP ile bir ağa veya internete bağlantı sağlanır.
LAN (Local Area Network): Yerel Alan Ağları anlamında olup, aynı yapıya sahip sınırlı bir alan içerisindeki sınırlı sayıda bilgisayarların birbirlerine bağlanmasıdır.
WAN (Wide Area Network): Geniş Alana Ağaları anlamında olup, farklı bölgelerde oluşturulan yerel ağların birbirine bağlanması sonucu oluşturulan geniş ve büyük bilgisayar ağlarıdır. İnternet bunun en güzel örneğidir. İnternet tüm dünyada bilgisayarların birbirine bağlandığı geniş bir WAN ağdır.
Test Ortamı: Uygulama geliştirmesi için kullanılan ve gerçek verilerin olmadığı ortamdır.
Pre Prod Ortam: Gerçek ortam öncesi son kontrollerin yapıldığı ortamdır.
Prod Ortam (Gerçek ortam): Son kullanıcılar veya müşterilerin çalıştığı, uygulamanın kullanıldığı ortamdır.
SLA Tarihi: Hizmet seviyesi anlaşma süresidir. Bu sözleşmede hizmet sağlayan taraf taahhüt ettiği süre içinde hizmet sağlamayı veya sorunu çözmeyi garanti eder.
Active Directory (AD - Aktif Dizin): Sunucu ve son kullanıcı bilgisayarların işletim sistemlerini merkezi olarak yönetebilmek amacıyla tasarlanmış olan ağdaki kaynakların bilgisini tutan ve bu bilgiyi kullanıcılara ve uygulamalara sunan ağ hizmetidir. Böylece ağ kaynaklarına ulaşmak, bu kaynakları isimlendirmek ve güvenli bir şekilde yönetmek için gereken ortamı sağlanmaktadır.
LDAP (Lightweight Directory Access Protocol - Hafifletilmiş Dizin Erişim Prtokolü): TCP/IP üzerinde çalışan dizin servislerini sorgulama ve değiştirme amacıyla kullanılan uygulama katmanı protokolü. LDAP protokolünü, kimlik doğrulama (authentication) ve yetkilendirme (authorization) için kullanılır.
DLP (Data Leak Prevention) : Kurum içi önemli verilerin mail, USB, yazıcı gibi yöntemlerle kurum dışına çıkmasını izleyen ve raporlayan güvenlik yazılımlarıdır.
Repository Desing Pattern : Depo Tasarım Kalıbı anlamında olup, yazılım geliştirmede veriye erişimi ve yönetimi tek noktadan yönetilmesini sağlayan bir tasarım desenidir. Böylece kendini tekrar etmeyen yapılar ile veri tabanı bağımsız uygulama geliştirilebilmektedir.
Internet of Things (IOT): Nesnelerin İnterneti anlamında olup, nesnelerin çeşitli haberleşme protokolleri sayesinde birbirleri ile haberleşen ve birbirine bağlanarak, bilgi paylaşarak akıllı bir ağ oluşturmuş cihazlar sistemidir.
IDE (Integrated Development Environment): Tümleşik Geliştirme Ortamı, Yazılımcıların daha kolay şekilde uygulama geliştirebilmesi için tasarlanan yazılımlardır. Yazılım geliştirme aşamasında yazılımcıya birçok kullanışlı araç sunarak daha kolay ve etkili şekilde yazılım geliştirmesine yardımcı olur. En yaygın olan IDE ler: Visual Studio Code, WebStorm, Eclipse, Xcode, Sublime Text 3, Codespaces.
Object Oriented Programming (Nesne Yönelimli Programlama): Mantıksal işlemlerden çok, nesnelere ve nesneler üzerinde işlemlere odaklanan programlama dili modelidir. Bu programlar, nesnelerin birbirileriyle etkileşime geçmeleri sağlanmasıyla tasarlanır. Java, C++, C#, Python, PHP, JavaScript, Ruby, Perl, Objective-C gibi diller başlıca nesne yönelimli programlama dilleridir. Nesneye yönelimli programlama Sarma (encapsulation), Kalıtım (inheritance), Çok biçimlilik (polymorphism) ve Soyutlama (abstraction) olmak üzere 4 temel özelliği bulunmak zorundadır.
SOLID Yazılım Prensipleri: Geliştirilen yazılımın esnek, gelişime açık, yeniden kullanılabilir, sürdürülebilir ve anlaşılır olmasını sağlayan, kod tekrarını önleyen ve Robert Cecil Martin tarafından 2000'li yıllarda öne sürülen prensipler bütünüdür. Bu prensipler:
(S)ingle Responsibility Principle (Tek Sorumluluk Prensibi, bir sınıfın, metodun sadece bir sorumluluğu olmalı, bir iş yapmalı),
(O)pen/Closed Principle (Açık/Kapalı Prensibi, bir yapı veya kod genişlemeye açık olmalı, değişikliğe kapalı olmalı),
(L)iskov's Substitution Principle (Liskov’un yerine geçme prensibi, Türeyen bir sınıfın referans değeri atasıyla yer değiştirirse çalışmaya devam etmeli),
(I)nterface Segregation Principle (Arayüz ayrımı prensibi),
(D)ependency Inversion Principle (Bağımlılığın ters çevrilmesi prensibi)
Single Page Application (SPA) Tek sayfa uygulaması anlamında olup, kullanıcı ile etkileşime giren uygulama her seferinde tüm sayfayı yeniden yüklemek yerine bulunulan sayfayı dinamik olarak güncelleyerek çalışan web siteleri yada web tabanlı uygulamalardır. Single Page Application için birçok framework bulunmakta olup en popüler olan frameworkler; Angular, React js, Vue.js, Backbone js, Blazor.
Tek Sayfa Tasarım (Single Page, One Page, Landing Page): Web sitesinin tek bir link altında tüm bilgi ve içeriğinin bulundurulmasıdır. Yani site içinde herhangi başka sayfaya geçiş yapma gereği duymadan tüm işlemleri tek bir sayfada gerçekleştirme imkanı sunulmaktadır. Genellikle tanıtım amaçlı hazırlanan sitelerde tek sayfa tasarım kullanılmaktadır. Tek sayfa web sitesi belirli bir hedef kitleyi hedeflemekte olup, mobil platform üzerinde daha güçlüdür.
Waterfall (Şelale) : Geleneksel bir yazılım geliştirme yönetmidir. Doğrusal sıralı yaşam döngüsü modeli olarak da adlandırılır. Bu yönteminde yazılım geliştirme analiz, tasarım, kodlama, test, etegrasyon, işletme ve bakım fazlarından oluşur. Her aktivite sıralı bir şekilde ilerlemelidir ve her faz bir sonraki faz başlamadan tamalanması gerekmektedir. Ayrıca döküman odaklı bir modeldir.
Agile (Çevik): Yazılım projelerinin hızlı ve başarılı sonuçlanması için benimsenen bir yaklaşımdır. Müşteriyle sürekli iletişim ile sürekli geliştirmeler paylaşılmakta böylece bütün proje yerine her aşama devreye alınarak yazılım geliştirme süreci daha hızlı ve sağlıklı bir şekilde yönetilmektedir.
Scrum: Agile proje yönetim metodolojilerinden biridir. Kompleks yazılım süreçlerinde bütünü parçalama ve tekrara dayalı bir yöntem izler. Düzenli geri bildirim ve planlamalarla hedefe ulaşmayı sağlar. Bu anlamda ihtiyaca yönelik ve esnek bir yapısı vardır. Müşteri ihtiyacına göre şekillendiği için müşterinin geri bildirimine göre yapılanmayı sağlar. Şeffaflık, denetleme ve uyarlama olmak üzere 3 prensibi vardır.
Kanban: Mümkün oldukça işlerimizin görünürlüğüne önem verir. Süreçteki olası sorunları belirlemek ve bunları düzeltmek amaçlanır. İş akışını optimize etmek ve proje ekibinin tam kapasitesini kullanmanıza yardımcı olmak için tasarlanmış bir yöntemdir. Kanbanın temel 4 ilkesi: 1.Ne yapılıyorsa oradan başlamak, 2.Değişimi kabul etmek, 3.Mevcut sürece, rollere ve sorumluluklara saygı göstermek, 4.Her düzeyde liderliği desteklemek.
PPM (Project Management Professional): Proje Yönetim Uzmanlığı anlamına gelir. Proje yönetimi, belirli bir projenin hedef ve amaçlarına ulaşması için kaynakların planlanması, organize edilmesi, tedarik edilmesi ve yönetilmesi disiplinidir. Proje yönetimi sertifikası ise Project Management Institute tarafından verilen ve proje yönetimi konusunda en geçerliliği olan ülkemizde ve dünyada kabul görmüş en değerli sertifikadır.
PPI (Project Management Institute): Proje Yönetim Enstitüsü anlamında olup, proje yönetimi konusunda dünyaca tanınan bir kurumdur. Amerikan kökenli PMI, Proje Yönetim konusunda standartları ve etik kuralları ortaya koyar.
Syntax (Sözdizimi): Bilgisayar dilinin sözdizimi, o dilde doğru yapılandırılmış ifadeler veya sembolleri tanımlayan kurallar kümesidir. Özetle syntax yazılım yazarken uyulması gereken yazım kurallarıdır.
Script: Programlama dilinde yazılmış yönetilebilir bir sistemi bulunan kod bütününe verilen isimdir.
Container (Konteyner): Aynı işletim sistemi üzerinde farklı kullanıcı seviyesinde, aynı çekirdeği kullanan izole sanal makinalardır. Böylece işletim sistemi seviyesinde sanallaştırma yapılabilmektedir.
Docker: Uygulamaları hızla derlenmesi, test edilmesi ve dağıtmasına imkan tanıyan bir yazılım platformudur. Docker, uygulamaların sistem araçları, kod ve çalışma zamanı dahil olmak üzere yazılımların çalışması için gerekli her şeyi içeren container adlı standartlaştırılmış birimler halinde paketler. Docker ile her ortama hızla uygulama dağıtıp uygulamaları ölçeklendirebilir, böylece yazılım kodlarının çalışması garanti edilmektedir.
Kick off Meeting (Proje Başlangıç Toplantısı): Proje ekibi ve müşteri ile yapılan ilk toplantıdır. Bu toplantı, proje ve diğer proje planlama faaliyetleri için temel unsurların tanımını takip edecektir. Bu toplantı, proje ekibi ve müşteri üyelerini tanıtır ve ekip üyelerinin rolleri konuşulmaktadır.
UI (User Interface): Kullanıcı arayüz tasarımı anlamına gelen, resimleri, ikonların yerleri, renkleri ve büyüklüklerinden oluşan görsel tasarımdır.
UX (User Experience): Kullanıcı deneyimi tasarımı anlamına gelen kullanıcı ile uygulama etkileşimidir. UX arayüzün basit, hızlı, etkili ve kullanışlı olmasını hedefler.
Yazılım Yaşam Döngüsü SDLC (Software Development Life Cycle): Yazılım projelerinde bulunan tüm evreleri içeren süreçler ve bu süreçlerin en yüksek kalitede yazılım ve uygulama geliştirilmesini sağlar. Planlama, analiz, geliştirme, test, bakım ve destek evrelerinden oluşur.
Bug: Bir uygulama veya yazılımda ortaya çıkan yazılımsal hata veya açıklara denir. Görsel hatalar, fonksiyonel hatalar, performans hatalarından oluşur.
REST Servis (Representational State Transfer) : Temsili Durum Transferi anlamında olup, istemci ile sunucu arasında hızlı ve kolay şekilde iletişim kurulmasını sağlayan servis yapısıdır. Programlama dilinden bağımsız olarak web servis oluşturmak için kullanılan bir yapıdır. İstemci ve sunucu arasında XML veya JSON verilerini taşıyarak uygulamaların haberleşmesini basit bir şekilde sağlar.
RESTful Servis: REST mimarisiyle hazırlanmış web servisleridir. TTP protokolü üzerinden web tarayıcıları tarafından kullanılan bir veri transfer yöntemidir. HTTP üzerinde çalışır ve diğer alternatiflere göre daha basittir, minimum içerikle veri alıp gönderdiği için de daha hızlıdır. İstemci ve sunucu arasında XML veya JSON verilerini taşıyarak uygulamaların haberleşmesini sağlar.
Genellikle REST mimaride kullanılan get, put, delete ve post olmak üzere beş HTTP çağrı metodları vardır.
Get: Veri almak, okumak için kullanılır.
Post: Veri göndermek, oluşturmak için kullanılır.
Put: Var olan veri güncellemek için kullanılır.
Patch: Değişen verileri güncellemek için kullanılır.
Delete: Veri silmek için kullanılır.
Cookie (Çerez): Bilgisayarların tarayıcı dizininde ya da ilgili uygulama dizinlerinde saklanan küçük metin dosyalarıdır. Girilen internet sitesindeki hareketleri takip etmek, internet sitesi bırakıldığı yerden devam edebilmesi, giriş bilgilerinin hatırlanması, tercihler, tema seçimleri gibi bazı durumların hatırlanması için kullanılır.
Token: Jeton anlamında olup, Web sitesi veya web servis gibi bir kaynağa erişim izni sağlayan oturumla ilgili kritik bilgilerin şifrelendiği bir formattır. Token tek kullanımlık yaşam süresi olan hashlenmiş yada şifrelenmiş bilgi içeren metinlerdir.
Session: Oturum, toplantı anlamında olup, bir web sunucusundan herhangi bir sayfayı talep ettiğinde, sunucu bilgisayarlar gelen ziyaretçilerin herbirine ayrı ayrı oturumlar başlatır. Oturum süresinin dolması veya kullanıcı geçerli olan tarayıcıyı kapatırsa oturum son bulur.
Pentest (Penetration Testing): Bilgisayar sistemlerinde bulunan güvenlik açıklarının tespit edilmesi için uygulanan bir güvenlik testi işlemidir. Pentest veya pentesting işlemi, sistemler üzerinde bulunan güvenlik açıklarından yararlanan saldırganların yapabilecekleri işlemleri simüle eder. Böylece bir kurum siber saldırıya uğramadan önce güvenlik açıkları belirlenebilir ve gereken çözümler uygulanarak güvenlik açıkları giderilebilir.
Unit Test (Birim Testi): Yazılımcı tarafından yazılımın ayrı birimlerinin veya bileşenlerinin test edildiği bir yazılım testi türüdür. Yazılım kodunun veya fonksiyonun belirli bir biriminin davranışını kontrol eder ve yazılım geliştiricisi tarafından kodlama esnasında test amaçlı yazılmış kod bloklarından oluşur.
Incedent: Olay veya hata, arıza anlamında olup, bilgi teknolojilerinde bir hizmetin kesintiye uğraması, yavaşlaması veya hata alınması durumunda acil müdahale gerektiren olaylara denir. Incedent yönetimi ile BT operasyon ekipleri hatayı çözerek önceki stabil durumu temin etmeye çalışırlar.
Mainframe (Ana Bilgisayar) : IBM tarafından üretilen server bilgisayarlardır. Yüksek kapasite sahip olup, milyonlarca işlemi destekleyen büyük kurumlar tarafından tercih edilen ana bilgisayarlardır.
Monolithic Architecture (Monolitik Mimari) : Uygulamaların temel olarak sunum, iş mantığı ve veritabanı olmak üzere üç katmandan oluştuğu ve bu katmanların bir veri merkezindeki tek bir sunucuda tek bir yığın halinde oluşturulduğu yazılım geliştirme yaklaşımıdır.
Microservice Architecture (Mikroservis Mimari) :Birbirinden bağımsız olarak çalışan ve birbirleriyle haberleşerek bir bütün olarak hareket eden servis yapılanmasıdır. Her servisin bir diğerinden bağımsız olarak iş mantığını yürütmesi ve bir başka servis ile ilgilenmemesi, bir değişiklik yapılması halinde uygulamanın bütününü etkilemeyeceğinden dolayı sürdürülebilir yazılım geliştme yaklaşımıdır.
Prompt Mühendisliği (Sufle Mühendisliği): Yapay zeka iletişiminde komut verme, yapay zeka ile etkin iletişim kurabilme ve yapay zekayı yönetmektir. Son yıllarda hızla artan yapay zeka platformları ChatCPT, DALL-E, MidJourney, GPT-3 gibi prompt mühendisliği mesleğinin önemini artırmıştır.
Refactoring (Kod Düzenleme): Yazılan kodların fonksiyonel ve davraışsal özellikleri değiştirilmeden daha anlaşılır, daha esnek ve kullanışlı olması için yeniden gözden geçirilmesi ve yeniden düzenlenmesine denir.
Weebhook (Web Kancası): Bir uygulama tarafından belirli bir olay gerçekleştiğinde bir başka uygulamaya otomatik olarak bildirim gönderen mekanizmadır. Böylece uygulamalar arasındaki etkileşim ve veri transferi kolaylaşır. Genellikle bir API üzerinden veri almak yerine, webhook bir HTTP isteği olarak adlandırılan ve olayın meydana geldiği zaman tetiklenen özel bir URL’ye istek gönderen bir mekanizma kullanmaktadır. Bu istek, olayın ayrıntılarını içeren veriler web kancaları tarafından işlenir.
Sandbox (Korumalı Alan): İzole edilmiş ve kontrollü bir ortamda çalışan yazılım uygulamaları ve test ortamını ifade eder. Sandbox yazılım geliştirmede kullanılan sanal alan ve bilgisayar güvenliğinde kullanılan sanal alan olarak kullanılabilir. Ayrıca yazılım geliştiriciler yazılım kodlarını denemek için, siber güvenlik uzmanları ise potansiyel olarak kötü amaçlı yazılımları test etmek için kullanabilirler.
SLA: (Service Level Agreement): Hizmet Seviyesi Sözleşmesi anlamında olup, hizmet sağlayıcı ve müşterisi arasındaki bir anlaşmadır. Bu sözleşme şartları, sorumluluklar, hizmet sağlayıcının müşteriye sunacağı hizmetlerin seviyesini tanımlar.
COBIT (Control Objectives for Information and Related Technologies): Bilgi teknoloji için kontrol hedefleri anlamında olup, işletmelerin bilgi yönetimini daha etkin yapabilmeleri için bilgi teknolojisi yönetimine ilişkin bir çerçevedir. Bu çerçeve, işletmelerin teknolojik kaynaklarını nasıl yöneteceklerine ilişkin en iyi uygulamaları, süreçleri ve rolleri tanımlar.